Kulak Kiri (Buşon)

Kulak Kiri (Buşon)

Kemik ve kıkırdak yapılardan oluşan dış kulak yolunun, dış kısmında bulunan derinin içerisinde, kulak salgısını sağlayan salgı bezleri bulunmaktadır. Bu salgı, toz ve kum parçacıklarını tutar ve kulak zarının zarar görmesini engeller. Salgının kuruduğu ve hapsettiği toz ve kum taneciklerinin dışarı atıldığı durumda kulak kiri (buşon) oluşumu gerçekleşir. Kulak kiri, kulağın kirli olduğunun göstergesi değildir. Bu yaygınlaşmış bir yanlış bilgidir.

Kişilerde kulak kiri belirtisi bazı durumlarda görülmeyebilir ve bu durum, rutin olarak yaptırılan kulak, burun, boğaz muaynesi sonucu anlaşılabilir. Bir ya da iki kulakta da görülebilecek kulak kirinin belirtileri;

  • Geçici olarak görülebilecek işitme kaybı,
  • Kulakta dolgunluk hissinin oluşması,
  • Ağrı hissi,
  • Kaşıntı hissi,
  • Kulakta uğultu ve çınlama duyma,
  • Baş dönmesi hissi

Kulak kiri (buşon) tanısını koymak için KBB doktoru tarafından otoskopik muayne yapılması gerekir. Yapılacak otoskopik muayene sonucu, kulak kirinin olup olmadığı anlaşılır.

Kulak Kiri (buşon) Oluşum Nedenleri

  • Kulak temizliğinde, yabancı cisim sokularak temizlik yapılması. Yabancı cisimlere örnek olarak tel tokalar, anahtar, tığ gibi örnekler verilebilir.
  • Çok toz ya da kirli ortamda iş yürütme
  • Dış kulak yolunun dar olmasından kaynaklı, buşonun dışarı atılamaması
  • Deniz ya da havuza girme ya da banyo sırasında, dış kulak yolunda bulunan az miktardaki salgının şişmesi
  • Kulak tıkaçlarının ya da işitme cihazlarının sıklıkla kullanılması
  • Serumen adlı salgının fazla salgılanması
  • Serumen salgısının koyu renk özelliğinde olması.

Kulak Kirinin Tedavi Edilmesi

Kulak kiri (buşon) tedavisinde, hastalara farklı tedavi seçenekleri sunulmaktadır. Sunulan seçenekler, hastanın şikayetlerine göre değişkenlik gösterir. Sunulan tedavi seçenekleri arasında; serumenolitik damla kullanım vardır. Bunun haricinde, damla kullanmak, damlasız biçimde suyla temizleme, aspirasyon uygulaması, kulak kirinin çıkarılması seçenekleri de vardır. Kirin çıkarılamadığı durumlar da olabilir. Böyle bir durumla karşılaşıldığında kiri yumuşatmak için damla verilir ve sonrasında yumuşayan kiri çıkartmak için aspirasyon işlemi uygulanır.

Bir diğer tedavi yöntemi de kulak lavajıdır. Kulak lavajı uygulaması tek olarak ya da damla yardımı alınarak uygulanabilir. Kulak lavajı yapılırken nazik bir uygulama yapılmalıdır.

Başka bir tedavi şekli de kulak yıkatmaktır. Kulak salgısında koyuluk olan ve kulak kanalları, kişinin kendisi tarafından doğru bir şekilde temizlenmemesi durumunda, kulak yıkatma tedavi seçeneğine gidilir. Yıkama işini gerçekleştirecek olan doktor, bir tüp yardımıyla kulak içine su püskürtür. Püskürtülen suyla, kulak kiri (buşon) incelerek hareket etmeye başlar.  Altı ayda bir ya da yılda bir kez bu işlemi yaptırmak yararlı olacaktır. Bu işlem, uygulatan kişilerde herhangi bir alışkanlığa neden olmaz.

Kulak Kirini Kişinin Kendisinin Temizlemesi

Genelde yaşanan durum, kulak kanalının kendi kendini temizlemesidir. Bu işlem, kulak zarından başlayarak kulak kepçesine kadar oluşan deri ve kirin yavaş yavaş ve doğal bir süreçte dışarı atılmasıyla gerçekleşir.

Kişiler, kulak temizliklerini yabancı bir cisimle kendilerinin yapması, oluşan akıntının iç kısma yani kulak zarına itilmesine neden olur. Yabancı cisimlerin kullanılmasıyla kulak temizlemesi yapılmamalıdır. Bu işlem, kulak kirinin içeri doğru itilmesinden başka bir işe yaramaz. Unutulmamalıdır ki, dış kulak derisi ve kulak zarının yapısı ince ve hassas oluşumludur. Bu yüzden yabancı cisimlerin kullanılması sonucu, kulak zarında yırtılma ya da zedelenme görülebilir. Kulak zarının delik olması sonucu, kulak kiri için kullanılan damlalar enfeksiyona neden olabilir. kulak zarının delik olması, kulak kiri için yapılan yıkama işleminden sonra yine enfeksiyona neden olabilir. Kulak kiri temizlenmeden önce, kulak zarına da baktırılması gerekir.

Kişiler, kendileri kulak temizliği yapmak istedikleri takdirde, gliserin ya da bebek yağını duştan önce kulaklarına damlatıp, kulak kiri temizliğini sağlayabilirler. Bu şekilde biriken kulak kiri de kendiliğinden dışarı atılmış olacaktır. Burada yine en önemli ve de dikkat edilmesi gereken şeyse, kulak zarının delik olmadığından kesin olarak emin olmaktır. Emin olunmadığı takdirde bu işlem kesinlikle yapılmamalıdır. Çünkü, aksi olduğu zaman kulakta enfeksiyon oluşumuna yol açabilir. Son olarak kişi, yine kulak zarının delik ya da yırtık olduğundan emin değilse, mutlaka bir hekime başvurmalıdır.

Kulak kiri (buşon) durumunu çok fazla yaşayan kişilerde, işitme kaybı da görülebilir. Bu durumda da yapılması gereken şey, bir uzman tarafından kulağın aspiratörle, özel aletler yardımıyla ya da yıkama işlemi yapılmalıdır. Temizleme işlemi öncesinde, kiri yumuşatmak için ilaç ya da damla kullanımı yapılabilir.

Kulak, temizleme işini kendiliğinden yapabilme özelliğine sahiptir. Kişilerin kulağını temizlemesine gerek yoktur çünkü doğalında bu işlem kendiliğinden gerçekleşmektedir. Ancak bu bilinse dahi kişiler kulaklarını temizlemeye ve de temizlikte kulak çöpü gibi yabancı madde kullanmaya devam eder. Temizlik yaparken kişiler, kulak zarlarına, dış kulak derilerine zarar verebilir. Bu durumda da kulak kirinin ileri itilmesine ve kulak zarının önünün kapatılmasına neden olur. Bu da ilk önce işitme kaybı olarak kişileri rahatsız edici bir durum yaratır.

Uzmanlarca belirtilen en önemli bilgi; kulak kiri (buşon), kulağı korumak için var olan bir salgı olduğudur. Bu yüzden, temizlenmesi gereken bir durum oluştuğunda bu işi kulağın kendisine bırakmak en doğru yol olacaktır. Ufak da olsa yaşanan rahatsızlık hissiyle de başvurulacak ikinci yerse, mutlaka alanında uzman bir doktor olmalıdır.