Sinüzit

Sinüzit

Sinüs boşluklarını, mukoza iltihabıyla kaplanmasına sinüzit denir. Buna neden olan, sinüs mukozasının ürettiği salgının burun tarafından boşaltılamaması sonucu sinüsler içinde birikmesidir.

Sinüzitin Görülme Nedenleri

  • Üretilmiş olan salgının, burna boşaltılamaması ve bu şekilde tıkanma yaşanması.
  • Sinüsün boşaltılmasını sağlayan sistemin işleyişinde bozulma görülmesi
  • Salgı içeriği ya da kıvamda bozulma görülmesi
  • Mikropların kan yoluyla sinüslere geçmesi
  • Delici travmalar ya da yüz kemiklerindeki kırılmayla mikropların sinüse geçmesi
  • Yanak sinüslerinin altında bulunan dişlerin iltihaplanması sonucu, dişlerdeki enfeksiyonun sinüslere sıçraması

Bu nedenlerden ötürü sinüslerin birikmesiyle oluşan salgıda mikroplar çoğalabilir ve bu da sinüzite neden olabilir. Sinüzitler, kendi içinde de dörde ayrılır.

  1. Birden başlayıp 4 hafta süren ve 4 hafta sonunda şikayetlerin yok olduğu enfeksiyonlar: Akut Rinosinüzit
  2. 4 haftadan daha da uzun süren ve 12 haftadan önce şikayetlerin yok olduğu enfeksiyonlar: Subakut Rinosinüzit
  3. Bir yıl içinde dörtten fazla bu enfeksiyonun görüldüğü ve enfeksiyon şikayetlerinin haftanın 7 gününde devam ettiği enfensiyonlar: Akut Rinosinüzitler
  4. Şikayetlerin ve belirtilerin 12 haftayı geçtiği enfeksiyonlar: Kronik Rinosinüzit olarak sınıflandırılır.

Sinüzite Tanı Koyma

Tanı koymadan önce, dikkat edilmesi gereken nokta; şikayetlerin hangi sınıfa dahil olduğudur. Bu noktada şikayetler iki başlık altında değerlendirilebilir. Bunlar:

  1. Majör Şikayetler: Yüzde hissedilen ağrı ve basınç, yüzün şişmesi ve yüzde dolgunluk hissi, burunda tıkanma, burunda ya da genizde iltihaplı akıntının görülmesi, koku almakta zorlanma, ve ateşlenme, major şikayet bulgularındandır.
  2. Minör Şikayetler: Baş ağrısı hissetme, ağızda koku, halsizlik, dişte ara ara hissedilen ağrı, öksürme ve kulak ağrısı ikinci derecede sayılabilen şikayet sınıfına girer.

Şikayetler; gece ya da sabah saatlerinde ve de vücudun aldığı şekle göre, sinüs ve burun mukozasının kan miktarlarında ve ödemde artma ve salgılanmada olumsuzluklarla kendini gösterir.

İltihaplar, kronikleşebilir ve uzun sürebilir. Bu tipteki rahatsızlıklarda şikayetler daha az görülür ve de teşhis koyma zorlaşabilir. Bu tip rahatsızlıklarda belirtilen şikayetler; burundan ya da genizden boğaza doğru hem kıvamlı hem de kokulu bir akıntı oluşması ve yanaklardaki sinüs bölgelerinde hassaslaşma durumudur. Basit bir muayne sonrasında, patolojik olarak da bulgu saptanmadığı takdirde endoskopi yapılmalıdır. Endoskopi sonucunda sinüzit tanısına, iltihap bulunup bulunmadığına daha net bir şekilde karar verilebilir.

Tanı koymak için uygulanacak tetkikler;

  • Labratuvar testleri: Ancak istenen labratuvar testleri, sinüzitlerle karışmış allerji nezlenin ayrılması için yapılır. Hatta bunu daha iyi ayırmak için kan ya da cilt testi de istenebilir
  • Burun salgısını mikroskopla incelenmesi: Burunda lökosit görülmesi ya da allerjik verilerin saptanması
  • Röntgen tercihi: Yanaktaki, alın ya da kafa içindeki sinüslerin dolu olup olmadığına bakılması. Çocuklar için 6 mm, yetişkinler içinse 8 mm’yi aşmış mukoza kalınlaşmalarında sinüzit tanısı konulabilir.

Tanısı konulan sinüzitte tedavi yöntemine mutlaka bir doktor karar vermelidir. Tanıyı koyacak olan doktorun önereceği, antibiyotik, burun spreyi ya da burun damlası kullanılarak tedavi edilebilir. İlaç kullanımı ve dozlarını da mutlaka tanıyı koyan doktor vermelidir. Kronik hale gelmiş sinüzit tedavisinde ise, yukarıda sayılan tedavi şeklinden başka, buhar makinesi, buhar presi gibi yöntemler kullanılır. Her sinüzit görülme biçimi kişiden kişiye göre değişir. Bu yüzden uygulanacak tedavi şekli de kişiye özel olmalıdır.

Sinüzit Ağrısını Geçirme ve Sinüzitten Korunma Yolları

  • Sigara kullanmamak
  • Yoğun bir şehir hayatına maruz kalındığı zaman, ev içindeki hava kalitesine de dikkat etmek
  • Süt ve süt ürünlerini az tüketmek ya da tüketmemek. Nedeni; süt ya da süt ürünlerinin mukus oluşumunu arttırması
  • Yapılan önlemlerin işe yaramaması durumunda kesinlikle bir doktora başvurmak.
  • Burun ve boğazda mukus oluşumunun daha sağlıklı olması için A vitamini kullanmak ya da A vitaminli yiyecekler tüketmek
  • Soğuk algınlığı ya da enfeksiyonel burun tıkanıklığı durumları sinüzite neden olabileceği için, bu tip rahatsızlıklar için önlem almak ve bunun içinde C vitamini ya da C Vitamini barındıran yiyecekleri tüketmek.
  • Sinüzitin en çok rahatsız eden durumu baş ağrısını şiddetli bir biçimde hissetmektir. Bunun önüne geçmek için zencefil kullanmak. Zencefili, yemeklerde ya da çay şeklinde kullanmak.
  • Sinüs bölgesinde bulunan iltihabı kurutmak için doktor tavsiyesi ile antibiyotik kullanmak.
  • Kaynamış sudan çıkan buharı, eğilerek, dikkatli bir şekilde sulamak.
  • Çok dolu burnun, daha çok ağrı yaratması göz önüne alınarak burun doluluğunu yok etmek gerekir. Bu noktada da, burna tuzlu su çekmek ya da eczanelerde satılan burun spreylerini kullanmak gerekir.
  • Sinüzit oluşumunda, dişlerde oluşan enfeksiyonlar ya da çürüklerde etkilidir. Bu nedenle diş sağlığı ve de diş bakımına özen gösterilmelidir.
  • Bol sıvı tüketilmelidir.
  • Burnu temiz tutmak ve düzenli olarak yıkama önemlidir.
  • Yatış pozisyonunda yüksekte yatmak önemlidir. Bu yüzden bir yastık daha ekleyerek, yüksekte yatmak önemlidir.
  • Alerjik tepkilere neden olabilecek, sigara dumanı, toz, küf gibi maddelerden uzak durulmalıdır. Çünkü, alerjenik maddeler de sinüzite neden olur.